Kur’an-ı Kerim, evlerimizin başköşelerinde aylarca hatta yıllarca açılıp okunmadan korunması indirilmemiştir. İnce motiflerle dokunan güzel bir kılıfta duvarlarımızı süsleyecek bir süs eşyası da değildir. Anlaşılmadan okunması gereken bir Kitap değil, tam aksine, Kur’an-ı Kerim insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarıp Allâh’ın yoluna iletmek için indirilmiş, her zaman başucumuzda, elimizin altında olması ve çok sık okunması gereken Kutsal bir Kitaptır. Ruhumuzu daraltan karanlıklardan huzura çıkmak, Allâh’ın yoluna kavuşmak için Kur’an-ı Kerimi okuyup anlamamız ve anladıklarımızı hayatımıza uygulamamız lazım.
“Elif lâm râ. (Bu,) Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarıp o güçlü ve övgüye lâyık olan (Allâh)ın yoluna iletmen için sana indirdiğimiz Kitaptır.” (14/İBRÂHÎM-1 -Süleyman Ateş)
Kur’an-ı Kerim, doğru yolda yürümek isteyenler için yol göstericidir. Eğer Allah’ı seviyor, O’nun rızasını arzuluyorsak O’na karşı gelmekten sakınmalıyız. O’na karşı gelmekten sakınmak ise ancak O’nun emirlerini bilmekle mümkündür.
“Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir.” (2/BAKARA-2 -Diyanet İşleri)
Kur’an-ı Kerimi kimler anlayabilir?
Bilmeyenler sürekli bahaneler üretirler. Kur’an zor, anlaşılması imkânsız bir kitaptır derler. Gerçekleri iyice kavrayıp bilmek isteyenler ise Kur’an-ı Kerimi okur yüce Allah’ın açıkladığı ayetleri anlayarak O’nun yolunda giderler. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerimi anlamak için bize indirmiştir ve gerçekleri iyice bilmek isteyenler için ayetlerini açıklamıştır…
“Bilmeyenler dediler ki: “Allâh bizimle konuşmalı, ya da bize bir âyet (mu’cize) gelmeli değil miydi?” Onlardan öncekiler de onların dedikleri gibi demişlerdi. Kalbleri birbirine benzedi. Gerçekleri iyice bilmek isteyenlere âyetleri açıkladık. (2/BAKARA-118 -Süleyman Ateş)
Sevdiğimiz birine öğüt vermek istersek onun anlamadığı bir dille konuşmayız. Aksine, onun anlayacağı bir şekilde ve anlama kabiliyetine göre öğüt veririz. Öğüt vermek istiyorsak ilk önce karşımızdaki insanın öğüt almaya gönüllü olması lazım, sonra vereceğimiz nasihat onun anlayabileceği bir dilde olmalı ki anlayabilsin.
“Bu (Kur’an), insanlar için bir açıklama, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için bir hidayet ve bir öğüttür.” (3/ÂLİ İMRÂN-138 -Diyanet İşleri)
“Sana (bu) mübarek Kitabı indirdik ki âyetlerini düşünsünler ve sâğduyu sâhipleri öğüt alsınlar.” (38/SÂD-29 -Süleyman Ateş)
Anlaşılması zor ya da imkânsız olan bir kitaptan öğüt almak da zor ve imkânsızdır. Sevdiğiniz, iyiliğini istediğimiz bir insana anlaşılması güç ya da imkânsız olan bir dille değil, onun anlayabileceği bir şekilde onu doğru yolla yönlendiremeye çalışırız. Yüce Allah’ta eşsiz merhametiyle bize Kur’an-ı Kerimi okuyup anlayalım, ayetlerini düşünelim ve öğüt alalım diye indirmiştir. Öğüt almak isteyenler için Kur’an-ı Kerim ayetlerini geniş bir şekilde açıklamıştır.
“İşte Rabbinin doğru yolu budur. Biz, öğüt alanlar için âyetleri geniş geniş açıkladık.” (6/EN’ÂM-126 -Süleyman Ateş)
890 total views